Home Kısa Bilgiler Ekonomi CDS Nedir? CDS Primi Nasıl Hesaplanır?

CDS Nedir? CDS Primi Nasıl Hesaplanır?

CDS Credit Default Swap cümlesinin kısaltılması olup, kredi temerrüt takası olarak ta adlandırılabilir. CDS, kredi verenlerin kredinin geri ödenmemesi durumunda, aldıkları riskin bir bedeli olarak ta tanımlanabilir veya görülebilir.

CDS Nedir?

CDS (Credit Default Swap) cümlesinin kısaltılması olup, kredi temerrüt takası olarak da adlandırılabilir. CDS, kredi verenlerin kredinin geri ödenmemesi durumunda, aldıkları riskin bir bedeli olarak da tanımlanabilir ve/veya görülebilir.

CDS Ne İşe Yarar?

Son dönemlere CDS primleri, ülkeler için önemli bir gösterge olarak görülmeye başlanmış ve bunun sonucunda o ülkedeki faiz, kur, enflasyon ve bunun gibi birçok makroekonomik göstergeyi etkiler hale gelmiştir. CDS primi yüksek olan ülkeler yaptıkları borçlanmaya çok daha yüksek faiz ödemeye başlayacak ve dolayısıyla vergi gelirlerinin yatırımlara gitmesi gereken kısımlarını da faiz harcamalarına yönlendirmek zorunda kalacaktır. Bunun yanında, CDS pirimi ülkenin kredi notunu da olumsuz etkileyerek ülkeye yatırım gelmesini büyük oranda engelleyecektir. Yani, CDS primleri neredeyse ülkelerdeki her şeyi etkiler hale gelmiştir. Dolayısıyla objektif verilerden uzak yapılan puanlamalar ülkelere büyük zararlar vermekte ve ilgili ülkelerin geleceğini ipotek altına almaktadır.

CDS Primi Nasıl Hesaplanır?

CDS primini veya diğer bir adıyla risk primini hesaplamasının belirli bir kuralı yoktur. Her kredi derecelendirme kuruluşunun belli veriler ve varsayımlar üzerinden kredi risk primini hesapladığı değerlendirilmektedir. Ancak, kredi derecelendirme kuruluşları bu hesaplamayı yaparken genelde o ülkenin ekonomik ve siyasi koşulları üzerinden puanlama yapmaktadır. Esasında kredi derecelendirme kuruluşlarının CDS primini belirlerken objektif kıstasları da yoktur. Eğer ekonomik koşullar ve göstergeler üzerinden CDS primi hesaplansaydı, sonuçta CDS primini belirlerken kullandıkları yazılıma verileri girdiklerinde her ülke açısından objektif veriler ortaya çıkabilirdi. (Örneğin, Ülkenin borcunun gayri safi yurt içi hasılaya oranı ve ülkedeki bütçe açığı oranı vb. durumlar)

Ancak, yapılan puanlamalara bakılırsa, bazı ülkelerde ekonomik koşullar bazı ülkelerde ise siyasi koşulların notun belirlenmesinde ağırlıklı etken olduğu görülmektedir. Burada da risk primi belirlenirken bazı ülkelerde ekonomik verilerin ağırlığı yaklaşık % 20, siyasi koşulların ağırlığı da % 80 oranında olmaktadır. Örnek vermek gerekirse, açıklanan verilerden anlaşılacağı üzere Türkiye’nin CDS primi belirirken ekonomik koşullar yaklaşık olarak % 20 oranında etkenken, siyasi koşullar yaklaşık olarak % 80 oranında etken olduğu anlaşılmaktadır. Bunun yanında, ABD ve Fransa gibi ülkelerin CDS primi belirlenirken ekonomik koşullar yaklaşık olarak % 80 oranında etken iken siyasal koşullar yaklaşık olarak % 20 oranında etken olduğu görülmektedir. Yukarıda ifade edilen oranlar kesin olarak bilinmemekte, ortaya çıkan sonuçlar üzerinden varsayımlara dâhil edilerek yorumlanmıştır. Gerçekte ise ülkelerin CDS primleri hesaplanırken ekonomik veriler ile siyasi olayların hangi oranda etkili olduğu bilinmemektedir.

CDS Primi ve Kredi Notları Hesaplanırken Ekonomik Veriler Yerine Siyasal Yorumların Analize Dâhil Edilmesi Ne Kadar Doğrudur?

Yukarıda ifade edildiği üzere, ülkelerin risk primleri ve kredi notları hesaplanırken bazı ülkelerde ekonomik göstergelerden daha çok siyasi gelişmeler sepete eklenmekte, dolayısıyla bu ülkelerin CDS primi olması gerekenin çok üzerinde olmakta, kredi notları da olması gereken noktanın çok altında kalmaktadır. Örneğin, Türkiye gibi ülkelerin risk primi ve kredi notu hesaplanırken siyasi olaylar puanlamada yaklaşık % 80 etken olmakta ve bu suretle Suriye Meselesi, Ege Adaları, Kıbrıs, Doğu Akdeniz, Azerbaycan ve Libya gibi siyasi ve yoruma açık meseleler puanlamaya dâhil edilmekte, bu nedenle de ülkenin CDS primi kendi kategorisinde olan gelişmekte olan ülkelerden çok daha yüksek çıkmakta, kredi notu da olması gerekenin çok altında kalmaktadır. Oysa ekonomik göstergeler ve OECD verileri üzerinden bakıldığında, Türkiye borçluluk oranı gibi birçok gösterge de hem kendi kategorisindeki olan gelişmekte olan ülkelerden hem de gelişmiş olan ülkelerden çok daha iyi, hatta borçluluk oranının gibi bazı göstergelerde de Dünya’da en iyi durumda olan bir ülkelerden bir tanesidir.

Ancak, ABD’nin CDS primi ve kredi notu hesaplanırken ABD’nin Güney Çin Denizindeki askeri faaliyetleri, Dünya’da en az 50 ülkede asker bulundurması, ABD’deki iç karışıklıklar, ABD’deki siyah-beyaz çatışması, ABD’deki İnsan Hakları İhlalleri, ABD’nin bölünme riski, ABD’nin Suriye’de asker bulundurması vs. gibi durumlar ABD’nin CDS primleri ile kredi notunun belirlenmesinde etken olmuyor ya da yok denilecek kadar etken oluyor. Mesela, bir ülke toprağı bile olmayan ve sürekli savaş halinde olan İsrail’in CDS primi kaçtır veya İsrail’in CDS primi ve kredi notu belirlenirken çatışma riskleri ve siyasi meseleler ne kadar etkilidir. Bunun yanında, ülkesinde alt yapı olmayan ülkenin yarısının kümeste yaşadığı veya insanca yaşamadığı ve aynı zamanda Pakistan ile Çin ile çatışma halinde olan Hindistan’ın risk primi nasıl Türkiye’den yaklaşık 4 kat düşük oluyor.

Bunun yanında, Fransa’nın CDS primi ve kredi notu belirlenirken ülkede neredeyse 2 yıldır süren olağanüstü hal, ülkede devam eden insan hakları ihlalleri, ikinci dünya savaşından sonra 21. Yüzyılda makron gibi faşist liderlerin Avrupa’da ortaya çıkması,  yaklaşık 2 yıldır süren sarı yeleklilerin isyanı, Fransa’nın Suriye’de bulunması, Fransa’nın Dünya’da en az 10 ülkede asker bulundurması ve bu ülkelerdeki iç çatışmalara karışması neden risk primi ve kredi notunu etkilemiyor. Kredi derecelendirme kuruluşlarının ABD ve Fransa gibi ülkelerin risk primi ile kredi notunu açıklarken bu meselelere neredeyse hiç değinmemesi, değinse bile puanlamaya dâhil etmemesi ve genelde ekonomik göstergeler üzerinden risk primini belirlemesi ne kadar objektif olmaktadır.

Öte yandan, eğer somut matematiksel ekonomik veriler yerine soyut ve objektif olamayan olaylar CDS primi ile kredi notu belirlenirken analize dâhil edilirse, bu siyasi olaylar analize ne oranda dâhil edilecektir. Çünkü siyasi olaylar analize dâhil edilecekse hangi oran ve kıstasa göre analize dâhil edilmelidir? Bölgesel riskler ne ölçüde analize dâhil edilmelidir? Bunun objektif ve tutarlı bir alt değişkenleri var mıdır? Öyle ya İngiltere’nin İrlanda meselesi, İspanyadaki ayrılıkçı akımlar analize ne oranda, nasıl ve hangi katsayılar üzerinden dâhil edilecektir. Eğer bu tip yoruma açık, soyut siyasal meseleler analize dâhil edilecekse bunun alt göstergelerinin uluslararası standartlara göre herkesin bileceği ve göreceği şekilde objektif olarak temellendirilmesi ve belirlenmesi gerekmez mi?

Bugün hiçbir sanayisi olmayan, geçici gelir getiren turizmden başka geliri olmayan ve borca batık ve yardımlarla geçinen Yunanistan gibi ülkelerin risk primi Türkiye’den nasıl daha düşük oluyor. Türkiye’ye Ege ve Akdeniz’de addedilen risklerin karşı tarafı Yunanistan değil mi? Akdeniz ve Ege’deki siyasi ve askeri olaylar olumsuz olarak Türkiye’nin risk primini ve kredi notunu etkilerken, sorunun karşı tarafı olan Yunanistan’ın kredi notunu veya CDS primini neden etkilememektedir.

CDS Priminin veya Kredi Notlarının Adaletsiz Belirlenmesinin Zararları Nelerdir?

Ülkelerin ister CDS primleri olsun isterse de kredi notları olsun, bu tip puanlamalar yapılırken ekonomik ve somut matematiksel veriler üzerinden gerçekçi koşullara göre evrensel hesaplamalar ve değerler üzerinden tamamen objektif esaslara göre yapılması gerekir. Aksi durumda, bugünkü gibi kimin güdümünde olduğu belli olmayan, hangi kıstaslara göre puanlama yaptığı bilinmeyen, kimin ve hangi kuruluşun fonladığı belli olmayan ve belli bazı ülkelerin veya sermaye çevrelerinin güdümünde ve objektif esaslara göre puanlama yapmayan ve yorumu açık siyasi meseleleri analize belirsiz bir takım hesaplamalar üzerinden dâhil eden kurum ve kuruluşların yaptığı puanlamalar gerçeği yansıtmayacaktır. Çünkü günümüz dünyasında kredi notları ile CDS primleri ülkelerin ekonomileri üzerinde ve özellikle ülkedeki siyasal gelişmeler üzerinde büyük oranda etkili olmaktadır.

Bunun yanında, CDS primleri ile kredi notları objektif esaslara göre belirlenmeyen ülkelerde yabancı yatırımlar azalmakta ve bu ülkeler ödemesi gereken faiz oranın çok üzerinde bir faiz yüküyle karşı karşıya kalmaktadır.

CDS Primleri ve Kredi Notları Nasıl Belirlenmelidir?

CDS primleri ve kredi notları, bugünkü gibi kimin güdümünde olduğu belli olmayan, hangi kıstaslara göre puanlama yaptığı bilinmeyen, kimin ve hangi kuruluşun fonladığı belli olmayan ve belli bazı ülkelerin veya sermaye çevrelerinin güdümünde olan veya objektif esaslara göre puanlama yapmayan ve yorumu açık siyasi meseleleri analize belirsiz bir takım hesaplamalar üzerinden dâhil eden kurum ve kuruluşların yaptığı analizler gerçekçi olmayacaktır.

Bunu yerine, OECD, Dünya Bankası veya BM gibi uluslararası kuruluşların içinde veya etkisi altında, ülkelerin ekonomik büyüklüklerine göre söz sahibi olduğu veya bütün ülkelerin eşit temsil hakkına sahip olduğu yeni kurum ve kuruluşlar üzerinden objektif esaslara göre belirlenen, evrensel esaslara göre hesaplanan bağımsız kuruluşlar nezdinde hesaplanması gerekir.

NO COMMENTS

LEAVE A REPLY

Lütfen yorumunuzu girin!
Lütfen isminizi buraya girin