Maliyet Enflasyonu Nedir?

Maliyet enflasyonu, genel olarak üretim girdilerinde ve maliyetlerinde ya da navlun fiyatlarında veyahut döviz kurunda meydana gelen artışlar dolayısıyla mal ve hizmetlerin fiyatlarında meydana gelen arz yönlü artış olarak tanımlanabilir.

Maliyet Enflasyonunun Nedenleri Nelerdir? 

  • Ham madde fiyatlarında meydana gelen artışlar,
  • Navlun fiyatlarında meydana gelen artışlar (Pandemide gemi navlun fiyatlarının artması)
  • Enerji fiyatlarında meydana gelen artışlar (Örneğin ukrayna savaşı)
  • İşçilik maliyet artışları,
  • Gelişen ekonomilerde alt hizmet dallarında ortaya çıkan işgücü açığı,
  • Herhangi bir nedenden ötürü tedarik zincirlerinin bozulması (Pandemi)
  • Hükümet politikaları (dolaylı etki)

Maliyet Enflasyonunun Ekonomiye Etkileri

Üreticiler Üzerindeki Etkileri

  • Enflasyon nedeniyle stok dengesi bozulur,
  • Finansal yönetim zorlaşır,
  • Krediye erişim faiz artışı nedeniyle zorlaşır,
  • Kredili alım ve satışlar azalır,
  • Genelde kar marjları azalabilir,
  • Öngöremezlik nedeniyle yatırım planlanamaz ve yatırım azalır,
  • Çalışan maliyetleri artar.

Tüketiciler Üzerindeki Etkileri

  • Hayat pahalılığı ortaya çıkar,
  • Satın alma gücü düşer (özellikle ücretlilerde)
  • Öngöremezlik nedeniyle belirsizlik ortaya çıkar.

Hizmet İşletmelerine Olan Etkileri

  • Çalışan maliyetleri artar,
  • Kira maliyetleri artar,
  • Ham madde maliyetleri artar,
  • Çalışan, kira maliyeti ve ham madde fiyatlarının artması fiyatları, fiyatların artması da talebi düşürür.

Makro Ekonomide Meydana Gelen Etkileri

  • Genelde işsizlik artabilir (Yıkıcı bir enflasyon yoksa azalabilirde)
  • Büyüme düşebilir (Ancak yıkıcı bir enflasyon yoksa fiyatlar, talep ve bilançolar büyüdüğü için büyüme artabilirde)

Maliyet Enflasyonu İle Mücadele Yöntemleri

Hükümet Politikaları

  • Maliye politikaları üzerinden müdahale edilebilir (Vergiler artırılırsa enflasyon daha da aratabilir)
  • Mevcut duruma göre vergiler üzerinden destekleyici veya kısıtlayıcı adımlar atabilir,
  • Sübvansiyon yapılabilir,
  • Para politikaları üzerinden sıkılaştırıcı politikalar izlenebilir,
  • Mevcut duruma göre arzı artırmak için selektif kredi politikası izlenebilir.

Merkez Bankası Politikaları

  • Maliyet enflasyonu döviz kaynaklı ise faiz artışı yapılabilir, kredi sıkılaştırması yapılır.
  • Maliyet enflasyonu arz kaynaklı ise arzı destekleyecek ve üretimi artıracak selektif kredi politikası izlenebilir,
  • Politikaya göre para arzının kontrolü yapılır.

İşletme Politikaları

  • Stok yönetimi daha düzenli yapılmalıdır,
  • Verimliliği artırıcı çalışmalar yapılabilir,
  • Finansal yönetim için çalışmalar yapılabilir,
  • Genelde yüksek stokla çalışılır; ancak enflasyon nedeniyle faiz getirisi daha fazla ve risksiz ise bu sefer düşük stokla çalışılabilir. Yani bu politika duruma göre değişebilir.

Türkiye’de Maliyet Enflasyonu: Güncel Durum ve Süreçler

Maliyet enflasyonun en önemli nedeni, ani kur artışları (2018 Türkiye), vergi oranlarında meydana gelen ani ve yüksek artışlar, ara malı fiyatlarındaki meydana gelen artışlar veya enerji fiyatlarında meydana gelen artışlar olarak gösterilebilir. Yukarıdaki nedenler aynı zamanda birbirinin içinde de olabilir.

Ani kur artışları aynı zamanda enerji maliyetlerini de artırır. Üretilen ürünlerin ara mallarının büyük bir bölümü ithal ediliyorsa (Türkiye’deki gibi),  kur artışları aynı zamanda ara malı maliyetlerini de artıracaktır. Maliyet enflasyonuna örnek olarak Türkiye’de 2018 yılında döviz kurunun ani yükselmesi nedeniyle sarmal biçimde sürekli mal ve hizmet fiyatlarında meydana gelen artışlar gösterilebilir. Talep enflasyonu ile ilgili bilgiye buradan ulaşılabilir. 

Türkiye’de 2018 sonrası yaşanan enflasyonun nedenleri sıralı olarak aşağıdaki gibi verilebilir:

  • Darbe girişimi sonrası rahip brunson’un 2016 sonrasında tutuklanması ve Suriye’de pyd’yi destekleyerek ve özerk bir yapı kurmak isteyen aBD ile Türkiye’nin arasının açılmış olması ve siyasi krize dönüşmesi gösterilebilir. Devamında 2018 yıllarında Ülkeye giren sıcak para azaldı; devamında bono, tahvil ve borsadan çıkışlar oldu ve dövize yönelim oldu,
  • Mavi Vatan doktrini ve devamında Kıbrıs’taki parsellerde Türkiye’nin hak talebi (Petrol çıkarma talepleri, Mısırın ile israilin petrol çıkarmada/parsellerde anlaşması, Rum yönetiminin İtalyan Eni ve Fransız total firmasıyla ortak parsellerde petrol çıkarmaya anlaşması; petrol çıkarma çalışmalara başlaması ve Türk savaş gemilerinin bunları engellemesi) AB ilişkilerinin gerilmesiyle ülkeye giren sıcak parnın azalması, devamında bono, tahvil ve borsadan çıkışların olması ve tekrar dövize yönelim olması,
  • Yukardaki nedenlerden ötürü 2018 yılının ikinci yarısında dövize olan bireysel talebin hızla artması ve devamında büyük firmalarında döviz talebine yönlenmesi arz kaynaklı maliyet enflasyonuna dönüşmesi,
  • Dövizin meydana getirdiği maliyet enflasyonu, aynı dönemde talep enflasyonuna dönüştü ve maliyet enflasyonu ile talep enflasyonu aynı anda yürümeye devam etti,
  • Bu dönemde özellikle Finansın merkezi olan İngiltere’den swap ayağına saldırılar olması, devamında döviz talebinin sürekli artması,
  • Pandeminin Dünya’da arz dengesini bozmasıyla fiyatlar daha da artması,
  • Pandeminin navlun ve taşımacılık maliyetini artırmasıyla mal ve hizmet fiyatlarının artmasıyla arz yönlü maliyet enflasyonu daha da artması,
  • Devletin verdiği ucuz kredilerin takibinin yapılamaması ve bunların önemli bir bölümü döviz ve altına yatırılarak döviz talebi daha da artması; eğer sadece üretim yapan işletmelere (selektif kredi politikası) verilseydi üretim/arz artırılarak fiyatlar düşebilirdi,
  • Piyasada oluşan mevduat faizinin çok altında bir oranla devletin kredi vermesi ve bu kredilerin yatırımdan çok yatırım dışı alanlara (dövize ve altına) gitmesi dövize olan talebi daha da artırarak, enflasyonu körüklenmesi,
  • Kredi sıkılaştırması yerine piyasaya özellikle işletmelere ucuz kredi verilmesi döviz yollu arz/maliyet enflasyonunu, talep yoluyla da belirli ölçüde talep enflasyonunu tetiklemesi ve devamında maliyet ve talep enflasyonu sarmalına girilmesi,
  • Konut piyasasında 2018 sonrasında 3 kere konuta özel faiz indirimi yapılması konut stoklarını tüketerek, konut fiyatlarını aşırı yükseltmesi; konut fiyatlarının yükselmesi de kira fiyatlarını aşırı artırarak inanılmaz bir konut ve kira enflasyonuna neden olması,
  • Konut ve araç Türkiye’de önemli bir gösterge endeks olduğu için genelde insanlar bütün mal ve hizmet fiyatlarını bunlarda meydana gelen fiyat artış oranına endeksleme eğilinde olur. Dolayısıyla bu dönemde araç ve konut fiyatlarında meydana gelen aşırı fiyat artışlarıda, mal ve hizmet fiyatlarını artırarak maliyet enflasyonunu körüklemiştir.
  • En son faiz artışı ile kredi sıkılaştırılmasıyla fiyatlar bir derece dizginlenebildi ve bu durum görece devam ediyor.

Bu durumda önemli olan büyümeden birazcık vazgeçerek, dezenflasyonu destekleyecek para politikası izlemek olacaktır. Çünkü enflasyonun bozduğu tüm değişkenler gibi bozulan talebi dizginlemek en doğru seçenektir. Bu durumda zombi, yani süreki ucuz kredi ile beslenen verimsiz firmalar batabilir. Ancak, bunların batmasına iyi gözle bakmak gerekir; hatta bunların batmasına üzülmek bir yana bunu kutlamak gerekir. Çünkü bu verimsiz firmalar, sistemi bozmak ve istikrazsızlaştırmak bir yana, sağlam firmalara gitmesi gereken ve sınırlı olan finans kaynaklarınıda tüketerek ekonomide sürekli istikrarsızlık oluşturur.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu girin!
Lütfen isminizi buraya girin